25 Temmuz 2012 Çarşamba

Aylar ardından hello blogspot!

En son Adıyaman'a gitmeden önce yazmışım buralara. Tam bir aydır elimi sürmemişim. Bir kaç yorum geldi nerelerdesin diye. İşte geldim burdayım ben bu işte ustayım.

Yaptıklarımı anlatmadım değil aslında ama Tumblr'a yazınca burası çok boş kaldı. Aslında şöyle bakınca zaten anlatabileceğim bir şey de yok öyle aman aman.
Günlerim film izleyerek kitap okuyarak yeni müzikler keşfederek geçiyor. Her gün evde anca bu kadar eğlenebiliyorum. Dışarıda hava 50 dereceyken ben klimalı odadan çıkmaya korkuyorum. Bisiklet bile sürmeye gitmiyorum o derece sıcak. (Gittim bisiklet sürmeye o kadar sıcak ve terledim ki nemden nefessiz kaldım 15 dakika içinde eve döndüm) 

Bugünde sabah uyanıp kitap okudum. Kitaplarım döndüğümden beri uzadıkça uzadı. Normalde her gün 100 sayfa okurken buraya döndüğümden beri 35i geçemedim. Okuduğum kitapta öyle çok ağır değil her zaman okuduğum sıradan Rus klasiklerinden realist kaliteli bir roman. Bence sorun beynimin içinde zıplayıp duran düşünceler ve sıcak. Çünkü gayet iyi gidiyordum Bodrum'dayken. Her şeyden uzak. Sakin. Tek sorunum saat kaçta denize gitsemdi. Burada öyle mi? Her an anneannem gelip bizi dikizleyecek diye gerilmeden oturamıyoruz. 

Kafamın içinde onlarca düşünce dönüyor. Bir çok kurgu geliyor. Yapmam gereken o kadar şey varken sadece düşünmekle yetiniyorum. Yazmam gereken bir çok mektup,bitirilmeyi bekleyen kitaplarım varken ben tüm gün hiçbir şey yapmadan öylece oturuyorum. Yazı bile yazmayı bıraktım işte. Her şeyi çok boşlar oldum. 

Başlamam lazım. Yüzmeye,spora ve dershaneye başlamam gerek artık. Tüm günümü evde hiçbir şey yapmadan geçirmemem gerekirken ben beynimi kemiren düşüncelerle mücadele etmekten hiçbir şeye odaklanamıyorum. Belki de bu yüzden yazmıyorum artık. Çünkü ben burada mutsuzluğumu ya da yaşadıklarımı değil mutluluğumu yazmak istiyorum. Bu konuya fazla girmiyorum. 
Konudan da uzaklaştır baya neyse konumuza dönelim geri.

Yapmam gerekenlere başlamam gerek diye düşünüp havuza kaydolmak için kan tahlili yaptırdım. Değerlerim de gayet iyi çıktı. Sağlık raporum hazır. Yarın da gidip kaydımı yaptırırım herhalde

Shrek'in ilk iki filmini izledim. Zaten önceden de izlemiştim. Şimdi sıra öteki izlemediklerimde. Yarın da onları izlerim büyük ihtimalle. Shrekten sonra Buz devri,toy story,wall-e diye giderim. Animasyon filmlerini izlemeyi çok ayrı seviyorum. Kaç yaşına gelirsem geleyim eğleniyorum izlerken. Küçükken çizgi film izleyemeyeceğim diye büyümekten korkardım. O derece seviyorum izlemeyi. 

Bugün yemek yaptım. Yemek yapmak,mutfakta zaman geçirmek benim için çok  büyük bir tutku. Nasıl desem sanat benim için. Resim çizemiyorum belki sesim de güzel değil şarkı söyleyemiyorum ama yemek yapıyorum ve yapmayı seviyorum. Arkadaşlarımla bir araya geldiğimde çoğunluğu kız olsa bile yemeği hep ben yaparım. İlerde aşçı olsam. Bir gemide aşçılık yapsam. Hem mesleğimi sevsem hem çok para kazansam.. Neyse bırakalım bu hayalleri

Tavuk göğsü mantar yemeği ve makarna yaptım. Can sıkıntısından. Sonra bulaşıkları yıkadım. Tezgahı temizledim düzelttim. Mutfağı sildim. Tüm günümü mutfakta geçirdim. Zaman ne hızlı akıp geçti. 

Birde bugün Adanadaki tek sahafın da 2-3 hafta sonra kapanacağını öğrendim. Onun hüznü içerisindeyim. Halbuki o bizim Özber abimizdi. Ne güzel gider sohbet ederdik eski,ciltli kitap alırdık. Daha bana daktilo bulacaktı. kapanmasa keşke. Zaten bir tane var oda kapanıyor.. Acımız büyük.

4 yorum:

  1. yaz mevsimi gıcık yaa. en verimsiz mevsim. insanın en boş beleş oldugu mevsim. ıykk

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ya hiçbir şey yapmaya halim yok üşengeçlik yazı yazmayı bile bıraktım allahım bitsin şu mevsim

      Sil
  2. Beynini kemiren şu düşünceler bir an önce çözüme ulaşır senin için umarım. Geçen yaz hemen hemen aynı şeyleri yaşıyordum ve beni de sınavımı da pek iyi etkilemedi bu yüzden senin için daha iyi olmasını umuyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bütün o düşünceleri yaz sonunda yaz mevsimiyle birlikte bırakacağım. O zaman daha iyi olacak:/

      Sil