18 Haziran 2012 Pazartesi

Pişmanlıklarım < Egolarım

Ben çok şımarık bir şey olup çıkmışım bir yıl içinde ya. Cidden nasıl bir hale büründüysem artık. Düşünüyorum da bütün ilişkilerimin sonunu getiren benim. Sonu ya sıkıldığımdan ya da mesafelerden sıkıldığımdan bitiyor. Başlarken büyük bir hevesle başlayıp bir süre sonra boşlukta hissediyorum. Şımarıyorum bırakıyorum.

Ben artık 3289472983kilometre ötemdeki bir insanın sevgisini değil,yanımda olacak bir insanın sıcaklığını hissetmek istiyorum. Sarılmayı bu kadar büyütmemeyi,her özlediğimde hayaliyle yetinmek yerine görüşmek istiyorum. "Özledim" diye mesaj attığımda "Bende" diyen birini değil, "Haftasonu bir şeyler yapalım mı?" diyecek sevgili istiyorum.

Bu yüzden bütün ilişkilerim kısa sürüyor. Ya mesafeler giriyor aramıza ya da olmuyor,anlaşamıyoruz. İki insan nasıl anlaşamaz? Bazen bende anlam veremiyorum. Kimsenin alttan almayışı,zaman zaman yapılan dengesizlikler yüzünden anlaşamıyor demek ki. Basit şeyleri büyüttüğümüzden anlaşamıyoruz. Kıskançlığın ilişkinin önüne geçmesine izin verdiğimiz için anlaşamıyoruz.

Bugün Tuğçe'yle sohbet ediyorduk. Bana dedi ki "Umarım hayalindeki gibi renkli gözlü,minik düzgün burunlu,uzun saçlı,beyaz tenli,uzun bacaklı,gülümsemesi güzel bir sevgili bulursun." sonra şöyle bir düşündüm. Ben bulmuştum aslında valla bulmuştum. Bildiğin hayalimden almışlar çıkarmışlar yaratmışlar sonra da karşıma çıkarmışlardı. Hatta en uzun ilişkimi yaşamıştım. 3 ay.Ayrıldım tabi 3 ayın sonunda. Sonra neden ayrıldığımı düşündüm de "LAN BEN MAL MIYIM?" dedim. Cidden malmışım. Bok yoluna ayrılmıştım. Biraz mesafeler yüzünden biraz çok yakınımda olan bir insana karşı bir şeyler hissetmeye başladığımdan ayrıldım. Ortada hiçbir neden yoktu. 

Zaten bir nedende olamazdı ki. Kedi gibiydi,bildiğin kedi. ne güzel geçinip gidiyo... BİR SANİYE ŞİMDİ HATIRLADIM NEDEN AYRILDIĞIMIZI. Buraya yazamayacağım neden. Egolarımı çok zedeleyen bir neden. Tamam. Tamam. Hatırladım. Evet. Şimdi hatırladım. Olamaz ya. İnsanların geçmişlerini neden bu kadar önemsiyorum ki? Geçmiş yaşanmışlıkları yüzünden ayrılmıştık. Benim (daha doğrusu egolarımın) kaldıramayacağım bir kaç olay yüzünden ayrılmıştık(Son zamanlardaki ilgisizliğimiz dışında tabi). Sanırım şu anda ayrılmamış olsak onları hala kendime yediremezdim. Çünkü hiç affedici bir insan değilim,hatta biraz da kindarım. Biraz değil tabi ki bildiğin kindarım. Aradan 894379543 yıl geçse bile bana yapılan kötülüğü unutmam,affetmem. Buda benim kötü özelliğim.

Tuğçeye bunları anlatınca "Madem pişman hissediyorsun konuşsana"dedi. Ben gidicem ben eski sevgilimle konuşcam. Ben? Hayatta yapmam. Ayağıma gelse,belki (Ego mod on) ama ben gidip konuşcam. "Rüyamda bile eski sevgililerim benim ayağıma geliyor sen neyin tribindesin qanqaaaa .s.s."

Peki ya en son hayatıma giren insanı da hiç yoktan bir sebeple çıkartmama ne demeli? Mesafeler var olmuyor. Tüm olay buydu. Ki ben onun sayesinde yalnız olmadığımı düşünmeye başlamıştım. Ama insan sevdiğini yanında istiyor. Her gün saatlerce skype yapsak bile,kokusunu içime çekemedikten sonra hiçbir anlamı olmuyor. Bitiyor bu yüzden de. Bitince de bitiyor işte. Sonrası olmuyor.

Bittiğinde de aradan uzun zaman geçince inceden bir pişmanlık gelmiyor değil. Ama sonra egolarım devreye girince böyle bir umursamazlık,bir "Kendisi kaybetti" modlarına giriyorum ki gören allah zanneder beni. Öyle bir hal alıyorum. Sonra da geçiyor zaten.
AMAN ZATEN UZAKTI.BEN İSTESEM YAKINIMDA DA BULURUM. (Ego level 99)

4 yorum:

  1. Eğer,
    aşık olmak için ''tip'' belirlersen. olmaz. Aşık olmak saniyeler,saliseler sürüyorken.Bunu istemek anlamsız.neden bilmiyorum ama,aşık olmaktan korkuyorum. çünkü çevremde gördüğüm herkes aşık olunca üzülüyor. beni mutsuz eden birşeye ihtiyacım yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte bu yüzden yalnızım. Bu yüzden "tip" belirliyorum.

      Sil
  2. Ya çirkin birine aşık olursan?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ya birine aşık olursam olması gerekiyor burdaki soru bence.

      Sil