12 Mart 2012 Pazartesi

Onlar gibi davranmalıyım.

Zaman zaman bende kimsenin beni anlamadığını düşünüyorum. Kendimi anlatmaya çalışsam farklı gözlerle bakılıyor. Sanki onlar gibi davranmak zorundaymışım gibi. Bende onlara garip gözlerle bakıyorum. Ve kendimi içeri değil onları dışarıya kilitliyorum. Kendimce bir savunma mekanizması oluşturuyorum.

Hala anlamıyorum ya onlar hayatta benim anlamadığım bir şeyi anladıkları için böyle davranabiliyorlar ya da ben hayattaki o boşluğun içinde kaybolduğum için onlardan farklıyım. Kafamı kurcalayan sorular.

9.sınıftayken çoğu insanla haşır neşirdim. Herkesten haberim vardı. 10.sınıfa geçince okuldan uzaklaştık sınıf olarak. Dil sınıfları hep böyle. Okul iki bölümden oluşuyor,Sayısal ve Eşit ağırlıkçılar birde dilciler. Zaten Sayısal ve eşit ağırlıkçıların hepsi aynı koridorlardayken bizimkiler en alt kattalar. Yani "Siz dilcisiniz okuldan ayrısınız" psikolojisi uyguluyorlar. Bizde bu kafayı yaşıyoruz.
11.sınıfta ise tamamen soyutlandık. Diğer sınıflarda kavga çıkıyor bizde 1-2 ay sonra geliyor haberi. Tamamen okulla alakası olmayan bir sınıf olduk. Böylesi de daha iyi aslında. Gerek arama,gerekse kontrol yapılırken bizim sınıfa yapılmıyor. Kimse karışmıyor dil sınıflarına. 

9ken çoğu kişiyle haşır neşirdim Serviste cool cool kulaklığımı takıp kitap okumazdım. Yanımda oturanla kızla sohbet ederdim. Hatta biz 9ken 12ler hep bizim konuşmamızdan şikayet ederlerdi. Baya yakındık. Zaten onun teyzesinin kocası benim babamın kuzeniymiş. Uzaktan akrabaymışız ayrıca. Kan işte çekiyor.  Birbirimize gidip gelirdik sohbet muhabbet güzel zaman geçirirdik.

Sonra 10.sınıfta servislerimiz ayrıldı. Servisler ayrılınca önce bağları koparmadık ama bir süre sonra her ne kadar aynı okulda olsak da gözden uzak olunca gönülden de ırak oldu. Bir süre konuşmayınca uzaklaştık baya. 

Ardından 11.sınıfa geçince tekrar servislerimiz birleşti. Ama bu sefer biz birleşmedik. Zaten eskisi gibi birlikte oturmuyoruz. Eskisi kadar samimi değiliz. Ben serviste müzik dinleyip kitap okuyorum. Ve daha bir kaç nedenden dolayı samimiyetimizi kaybettik.

Geçen yanıma oturdu serviste. Üniversitede okuyan kuzeninin süpriz gibi çıkıp gelmesinden vesaire bir sürü beni ilgilendirmeyen şeyden bahsetti. İlgiliymişim gibi dinledim. İstesem sadece bakıp geçerdim ama "eski günlerin hatrına" dinledim. Sonra benim bir şeyler anlatmamı bekledi sanırım. O sırada servisin camından dışarıya bakıyordum. Limon ağacı gördüm. Döndüm "Limon ağaçları çok güzel değil mi?" dedim. Benim bakmam gereken anlamsız gözlerle bana baktı. Şaşırdım doğrusu. Ben "Evet yapraklarının açık yeşili ve limonların sayısı çok uyuşuyor." demesini beklemiştim ama o sadece baktı.

Sonra "Aman neyse limon ağaçlarını boşver" deyip onun anlayacağı dilden okulda olan yahut onun ilgi alanına giren bir şeyden bahsettim. Hemen yüz ifadesi değişti. Şaşırdım doğrusu Limon ağaçlarına tepkisiz kalıp basit saçma konuları pür dikkat dinledi. 

Sanırım onlar gibi olmalıyım. Milletin yaptıklarını umursamalıyım. Acaba onlar ne der diye düşünmeliyim.  O zaman bu kadar yıpratmam belki kendimi.

10 yorum:

  1. hayır, kendi olmalısın. lisede ben de yalnızdım. tonla arkadaşım vardı ama yalnızdım. ne demek istedigimi anlıyorsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlıyorum tabi kızılım. ama anlaşılmamaktan,sanki sakatmışım gözüyle bakılmasından çok sıkıldım. Hadi anlayan 1-2 kişi var ama onun dışında ne zaman birisiyle konuşsam kendini dünyadaki yoğunluğa öylesine kaptırmış ki kafasını kaldırıp bulutlara bakacak zaman bile ayırmıyor.
      Bende onları anlayamıyorum zaten. Hep hepsi beni değil ben hepsini dışlıyorum. Oda ayrı bir konu..

      Sil
  2. Aliii seni yerim. Limon ağaçlarının güzelliğini takdir edememek o kızın salaklığı boş ver.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eheee Özgee asıl ben seni yerim. Ayrıca bloguma hoşgeldin ^_^ Benimde içimden böyle geçiyor ama bunu söylesem egoist olacakmışım gibi geliyor dilim varmıyor söylemeye işte...

      Sil
  3. Limon ağaçları güzel yanlarına gidince daha bir güzel yapraklarını koklayınca çok daha güzel , mis...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama bundan bi haber yaşayan insanlar var ^^

      Sil
  4. Ben de "amaan zaten konuşsam da anlamazlar" diye nefesimi tüketmezdim. Hep bir köşede kitap okur, yazı yazardım senin gibi. Sadece eğlenmek istediğimde güler oynardım onlarla. Ama sonra insan o yalnızlığa alışıyor, hayatında seçici davranıyor. Zaten bebeğim Schopenhauer de "Kalbin gerçek, derin barışı ve tüm ruhun huzuru sadece yalnızlıkta bulunur." der :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte sonra Ali neden yalnız? Çok haklısın ahududuşum. :)

      Sil
  5. Yalnız olmanın en güzel yanı da dinlenebilmen.Müzikler ve kitaplar olmasa ne olacaktı onu düşün.Güzel müzik zevkin var.Bir sürü kitap da okuyabiliyorsun.Ayrıca dil sınıfında olmak çok güzel.Belki,başka ülkelerden birini bulacaksın?Hayatında ne olacağı bilinmez.Yalnızken,sinirini bozan insanlar olmayacak.Varsın haberler 1-2 ay sonra gelsin.Bulutlara bak,yalnız hissetmezsin.Eheheh,ay'a bak o seni hep takip ediyo.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar haklısın ki ne desem bilemedim :)

      Sil