Dünde dedem taktı kafaya seni bayram namazına kaldıracam diye. Ne namazı allasen dede ya? Neyin namazı? Ben zaten öyle dini bütün bir insan değilim,normalde namaz kılmıyorum birde erkenden kalkıp mı kılacam? Neyse ki anneannem bir şeyler uydurmuş kaldırmadı sabah beni bir yere.
Ayrıca eğer sizde benimle aynı dertten muzdaripseniz o yaşlılara iyi bakın. Çünkü anneannem geçen ameliyat oldu belinden. Durumu iyi,eve geldi. Eve geldi ve hasta ziyareti denen illeti de yanında getirdi. Hayır kadın hasta siz niye kadını ziyarete geliyorsunuz ki!? Hasta dinlenmesi lazım siz gelip yoruyorsunuz. Hasta ziyaret edilmez yahu. Ben hastalanırsam kimse etmesin beni ziyaret. Bırakın dinleneyim sakin sakin.
Kapılar hiç susmak bilmedi. Bir de yaşlı kesim olduğu için gelenler. Evlerimiz de yanyana olduğu için gelen bizim zile basıyor bilmediği için. Kimisi de hem bizim zile hem anneannemlerin ziline aynı anda basıyor (Pişkinlik+Yüzsüzlük) Ve bizde tatilde olan iki kardeş sinir krizleri geçiriyoruz..
Bayramın o yüzden çok farkı olmadı. Gelen giden kolonya şeker. Yaşlılar geldikçe ellerini öptürdüler. Ellerini öptürüp para vermediler. "Hayır madem para vermeyeceksin niye elini öptürüyorsun yarraaaaam" dememek için kendimi çok tuttum çok!

Köyün olmazsa olmazı olarak divana uzanıp ağacın altında uyudum. Uyandığım zaman gitmeye hazırlanıyorduk. Ama o nasıl tatlı bir uykuydu.
Bu bayram da harçlık verenim olmadı. Sadece babam ve dedem verdi. Oda 80 liraya tekabül ediyor. Neyse beni bir süre idare eder. Zaten dershane açılıyor bayramdan sonra. Dershanenin açılması demek annemin düzenli harçlık vermesi demek. Şimdi 80 liralık hazinemle hangi kitapları alacağımı düşüneyim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder