28 Eylül 2012 Cuma

Bilgisayar mı o da ne?


  • Tam anlamıyla YGS-LYS öğrencisiyim. 
Önceden sadece fiziken öyleydim ama bu hafta itibariyle ruhen de artık "üniversite hazırlık öğrencisiyim" diyebiliyorum. Coğrafya ve matematikte açıklarım var. YGS'ye kadar tamamlayacağıma tüm kalbimle inanıyorum.

  • Edebiyatçı sanırım kendi tükürdüğünü yaladı.
Benim sınıfındaki o insanlardan ayrıldığımı anladı. (Bu bir kibir değildir) Sadece dersiyle ötekilerden daha ilgiliyim. "Kitap okuyorum en mükemmel benim herkes benden düşük" demek değil kastım. Nasıl desem, 30 kişilik sınıfta herkes matematik özürlü ve sadece 2-3 kişi matematikte iyiyse o 2-3 kişi diğer sınıftan ayrılır. O misal. Sabahattin Ali'nin romanlarını sayamayan insanlar var. Ben okumadığım kaldı mı diye düşünürken hayatlarındaki Sabahattin Ali gibi bir eksikle yaşayan insanlar var. Üzüldüm,keşke herkes bir şeylerin bilincinde olsa. Herkes okusa. Neyse hoca benim elimde sürekli kitap olduğunu,okuduğumu ve edebiyatla ilgili olduğumu görünce konusu geldiğinde "Aslında bu yazar-eserleri bilmek çok zor değil,kitap okusaydınız bilirdiniz. Mesela kardelen okuyor ali okuyor..." O gökyüzünde uçan şey benim götüm. evet.

  • Elma
Öğle arasında elma yemeden önce elmaya baktım. Yemyeşil ve sulu bir elma. Sonra ona "Kendini çok mu güzel sanıyorsun siyah noktalarını görmüyor musun?" dedim. O da "İnsanlar çok mu farklı" dedi. Haklıydı. İnsanlar kocaman sulu yeşil elma gibiler. Yaklaştıkça negatif yönlerini görürsün. Bu tadlarının güzel olduğunu değiştirmez. Ama sonuna geldiğinde,onu tamamen tanıdığında, geriye kalan bir kaç çekirdek ve saptan başka bir şey değildir.

  • Yorulacağımı hissettim.
Pazartesi okulda 8 dersten sonra sınav,salı boşum ama çarşamba perşembe cuma 18.00.-20.30 arası 3 ders. Hafta sonunu saymıyorum bile. Eve 9u çeyrek geçe geliyorum. Duşumu aldığın gibi yatıyorum. Ev hayatım uyuyup uyanmaktan ibaret. Yorulacağımı hissettim. Bu yıl boyunca bu tempoyla gidince yılın sonunda nasıl olacağımı merak ettim. 14 saatimi dışarda geçirmeye ne kadar dayanabileceğimi düşünüyorum. Üstesinden geleceğime inanıyorum.  Bilgisayara da oturamıyorum artık eskisi gibi. Zaman denilen kavramın ötesine geçtim ben.Bambaşka bişi oldum.

  • Nietzsche sevmeyin.
Nietzsche'yi anlamadan "Ben Niçe'yi seviyorum" demeyin. Öğretmenler,sözüm size. (Özel olarak Felsefe öğretmenleri) Sınıfta otorite kurmaya çalışıp ben Niçe'yi seviyorum demeyin. Öğrencileriniz size güler. Veya modaya falzaca uygun olup da demeyin bunu. Diğer derslerde bu kadar otoriter öğretmenler yokken felsefe dersinde Niçe'yi seven (!) bir öğretmenin sınıfta bu kadar otoriter davranmasını doğru bulmuyorum. Ben demiyorum ki sınıfı bıraksın herkes dilediği gibi takılsın; diğer derslerle karşılaştırınca felsefe dersinde sınıftaki otorite daha baskın oluyor. Bunu Niçe'yi seven bir öğretmenin yapması.. Neyse siz beni anladınız. Kadın güler yüzlü,tatlı kişisel olarak bir problemim de yok ama o düşüncesi bende kötü bir izlenim bıraktı sadece. Dershanede bir ders zaten felsefe,benim de felsefem iyi.

  • "Sesin çok tok ve kendinden emin"
Siz beni hep yazdıklarımla tanıdınız. Çoğunuz bilmiyorsunuz sesimi. Anlatayım. 9. sınıfta kadar sesim çok inceydi. (Bkz. geometrici bana kızım demişti alay konusu olmuştu) 9'dan sonra ergenlikle birlikte sesim de kalınlaşmaya başladı. Ergen,çatal bir ses. (Bkz. Annemin arkadaşıyla aynı durakta otobüs beklerken kadının "Sesinden tanıdım ya" deyip yanımdaki arkadaşlarıma alay konusu olmam) ama bu yılla birlikte sesim yavaş yavaş oturmaya başladı. Genel olarak bunu duymaya başladığıma göre bir düzelme var demektir. Bu hafta da İngilizce dersinde bir paragrafı okuduktan sonra hoca "Sesin ne kadar tok ve kendinden emin çıkıyor,çok hoşuma gitti" dedi. Ben ilkte dalga geçiyor sandım. "Ciddi misiniz şaka mı yapıyorsunuz?" dedim "Gayet ciddiyim" deyince mutlu oldum. Gerçekten mutlu oldum. Artık daha dikkat ediyorum konuşurken.
Böyle bir takıntım vardır benim,biri bana herhangi bir iyi yorumunu söylediğinde o şey üzerine yoğunlaşıyorum. (Bkz. Yazı yazmak) (Bkz. Bana "Boynun çok güzel denildiğinden beri boynumu daha çok gösterecek T-Shirtler giymem)


  • Üstüme geliyorlar.




BURAYA YAZMAYI ÖZLEMİŞİM AMA. NE KADAR ÇOK BİRİKMİŞİM ORADAN ORAYA ATLA ATLA BİTİREMEDİM.

2 yorum:

  1. Ne güzel.
    Alışırsın bu tempoya.
    Üniversiteye gidince hatta bu ne boş boş oturuyoruz diyeceksin. :)
    Keyifli bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım seneye göreceğiz :)
      Teşekkürler^^

      Sil