16 Ocak 2012 Pazartesi

Günaydın sevgilim!

Uyanıp yanımdaki yastığı kontrol ettiğimde yoktu. Bu sabah diğer günlerin aksine benden erken uyanan o olmuştu. Havayı koklayınca kızarmış yumurta aldım. Eşofman altımı çekip önce yüzümü buz gibi suyla yıkadım ardından mutfağa doğru yol aldım. 
Mutfağın kapısını açmamla beraber kızarmış ekmek ve tereyağı kokusu ciğerlerime doldu.Üstüne bol olan kareli gömleğim,saçına stabilo ile yaptığın topuzla çok uyumlu olmuştu. Söylemeden edemedim.
Kapıda beni görünce gülümseyerek "En sevdiğin şekilde yaptım yumurtanı. İçine peynir rendelenmiş olandan. Çay suyu da koydum. Meyveli çayın birazdan hazır olur" demesiyle kendime geldim.
Masada kızarmış ekmekler,envai çeşit reçel ve limon sıkılıp zeytin yağı gezdirildikten sonra üzerine pul biber dökülmüş yeşil zeytinler vardı. Çaycı "Tık!" edince poşet çayın kağıdını yırtım kupa bardağıma koydu. Ardından sıcak suyu döktü. Ben ne kadar meyveli çay seviyorsam oda o kadar normal çay seviyordu. Kendine tavşan kanı bir çay koyup karşıma geçti. Kahvaltımızı ederken Migros'un broşürüne baktım. Balı görünce "of canım bak çekti kaymakla" dememle hop hop kalkıp bak ve kaymak koydu. Minik bir çocuğa uzun zamandır istedikleri oyuncağı almışlar gibi mutlu oldum.
Ben bal ve kaymağı kızarmış ekmeklerle mideme indirirken dün akşamdan kalma bir kaç kahve bardağını gördüm tezgahta,birisi kırılmıştı. Kızgın gibi görünmeye çalışırken gülerek "Dün ki dedikodu gecenizde anlaşılan kızlarla alkolü fazla kaçırmışsınız. Kahve yapayım derken kırmışsınız kupayı. Birilerini çekiştircem diye neler yapıyorsunuz cık cık." dedim. Hemen sevecen bir tavırla "amaaa eğlendiiik." dedi. Ardından mutlu bir şekilde kahvaltımızı bitirip,hızlıca üstümüzü değiştirdik. Onun sınavı vardı benimse almam gereken kitaplar bu yüzden birbirimize hoşçakal öpücüklerimizi verip çıktık evden. 
Güzel başlamıştık güne..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder