7 Aralık 2011 Çarşamba

Hayat bazen çok el ele tutuşmak

Okuldaki 7 dersin üstüne gittiğim iki saatlik özel dersten çıktıktan sonra kendimi yaşamıyormuşum gibi hissediyorum. Bedenim her şeye tepkisiz. Ölüm gibi bir şey oluyor benim için her çarşamba bu yüzden..
Eve dönerken metrodan inip bir bakkala geçeyim dedim. Cebimde kalan son bozukluklarla Lays Hasat şenliği aldım. Pringles alacak param yoktu olum napim. Çük kadar kutuya da 5 lira vermek canımı acıtıyor işte.
Aldım havada karanlık etraftada kimse yok öküz gibi ağzıma tıkaya tıkaya katır kutur yiyorum..
Kaldırımda yürürken caddeden geçen arabanın farklarından gelen ışık gölge oluşturdu yan tarafımdaki duvarda. El ele tutuşmuş bir çiftin gölgesi düştü duvarın üstüne. Çok sevimli geldi,gülümsedim gölgeye bakıp. Arkamı dönüp bakmadım kim olduklarına ama onlar sanki benim yalnızlığıma inat önüme geçtiler. Ben elimde katır kutur lays yiyorum yani yok böyle bir kaygısızlık. Onlar önümde yürürken Goodbye my lover çalmaya başlamasın mı? Nasıl bir bunalıma girdim o sırada anlatamam. Kelimeler anlamsız kalır. Daha büyük bir hayvanlıkla yemeye başladım cipsi. En son baktığımda ambalajını kemiriyordum..
Benim zor sığdığım kaldırımda bana inat el ele hiç birbirlerinin elini bırakmadan yürüdü çift. Belki benim çabucak pes ettiğim durumlarda da birbirlerinin ellerini tutup üstesinden geliyorlardır.. Belki bir gün bende sıkılmadan,hiç bırakmadan birinin elini böyle tutabilirim. Neyse.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder